Diğer Hastalıklar

bel kayması tedavisi

Aşil Tendonu Kopması

Aşil tendonu, baldır kaslarını topuk kemiğine bağlayan bir bağ yapısıdır. Genellikle spor sırasında kopabilen bu yapı basit bir ev işi esnasında ya da merdiven inip çıkarken de kopabilir. Özellikle futbol ve basketbol oyuncularında yüklenme sonrasında temas olmadan aşil tendonu kopması görülebilir.Tendon kopmaları arasında en ciddi sakatlanma olan aşil tendonu kopması genellikle tendonun topuk kemiğine yapıştığı yerin yaklaşık 3-4 cm üstünde gerçekleşir. Bazen topuk kemiğine yapıştığı yerde de meydana gelir ki; bu daha ciddi bir sakatlıktır.

Aşil Tendonu Kopması Tedavisi

Aşil tendonu tedavisinde ameliyatsız ya da cerrahi yöntemlerden hangisinin uygulanacağına kopmanın durumuna bakılarak karar verilir. Sakatlanma gerçekleştikten sonraki 48 saat içinde yapılan alçı tedavisi fayda sağlayabilir. Öte yandan PRP yöntemiyle iyileşme hızlandırılabilir. Daha fazla bilgi için PRP tedavisi yazımızı okuyabilirsiniz. Gençler, aktif spor yapanlar, yaralanmadan çok sonra başvuranlar ve aşil tendonu topuk kemiğine yapışık yerden koptuğu hastalar ameliyatsız tedaviye uygun değildir. Aşil tendonu ameliyatı; kemiklerin kaynaştırılması, osteotomi, eksizyon, sinovektomi, kılıfın temizlenmesi, tendon transferi ya da tendon uzatması gibi tekniklerle yapılabilir.

Aşil tendonu kopması

Skolyoz

Skolyoz, omurganın yana doğru eğriliğidir. Karşıdan bakıldığında “s” şeklinde bir görüntü çizen skolyoz anne karnındaki etmenlere bağlı olarak doğuştan ya da daha çok 10’lu yaşlarda ortaya çıkan idiyopatik (nedeni bilinmeyen) şekilleriyle karşımıza çıkar. Doğumsal skolyozların başlıca nedenlerinin hamilelik esnasında geçirilen enfeksiyonlar, şeker hastalığı ve bazı vitamin eksikliklerinin olduğu düşünülür.

skolyoz tedavisi

Skolyozun Belirtileri

Toplumun yüzde 2’sini kapsayan skolyoz en çok kız çocuklarda görülür. Ergenliğin başlamasıyla eğriliğin hızlı bir artışı söz konusudur. Skolyoz hastalarının yaklaşık yüzde 10’u ilerleme eğilimindedir ve bu hastalarda genellikle cerrahi tedavi izlenir.

Anne-babaların skolyozu fark etmeleri son derece kolaydır. Banyo sırasında gözle muayene yaparak eğrilik görülebilir. Belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Omurga yana doğru eğridir. Aynı zamanda öne doğru eğrilik de eşlik edebilir.
  • Bir omuz öne doğru çıkıktır.
  • Omuz ve kalçalar simetrik durmaz.
  • Eğrilik genelde iki yerdedir. Birinci eğriliği karşılayan ikinci bir eğrilik daha vardır.
  • Sırt ve bel ağrısı olabilir.
  • Nefes darlığı ve yorgunluk yapabilir.
  • Skolyoz Tedavisi
  • Skolyoz, eğriliğin derecesine, skolyozun tipine ve kemik büyümesinin aşamasına göre tedavi edilir. Tedaviye erken başlamanın olumlu sonuçları daha yüz güldürücü olduğu için erken tanı çok önemlidir. Büyümenin devam ettiği ve eğriliğin 40 derecenin üzerinde olduğu skolyozlarda cerrahi tedavi uygundur. Cerrahi tedavide sırta ya da bele yerleştirilen vida ve çubuklarla omurgada düzeltme yapılır.

Kalça Çıkığı

Femur başında bulunan topuzun leğen kemiğindeki soketten çıkması durumuna kalça çıkığı denir. Kalça çıkığı doğuştan olabilir veya travmaya bağlı olarak sonradan oluşabilir. Sonradan oluşan çıkıklar yüksekten düşme veya kazaya bağlı görülür. Çıkıkların yüzde 90’ı arkaya doğrudur. Bu durum bir bacağın kısalmasına ve dışa doğru dönmesine neden olur. Çok ağrılı bir hastalık olan kalça çıkıklarına sinir hasarları da eklenmişse ayakta his kaybı meydana gelebilir.

kalça çıkığı

Doğuştan Kalça Çıkıkları

Ortopedinin en ciddi sorunlarından biri olan doğuştan kalça çıkıkları en çok kız çocuklarında görülür. Özellikle ailenin ilk doğan kız çocuklarına kalça çıkığı testi yapılır. Bebeklere kundak yapılması riski arttırır. Diğer risk faktörleri genetik etmenler, bebeğin kilosunun fazla olması, annenin gebelikte değişen hormonları, sezaryen, bebeğin ters gelmesidir. Doğuştan kalça çıkıklarının olumsuz etkileri ilerleyen yaşlarda kendini daha fazla gösterir. Belli bir yaşa kadar normal aktiviteleri rahatlıkla yapabilen bu kişiler ilerleyen zamanlarda hareket kısıtlanmaları yaşayabilirler. Eğer zamanında tedavi edilmezse hayatları olumsuz yönde etkilenebilir.

Kalça Çıkığı Ameliyatı

Doğuştan kalça çıkığı olan bebeklerin teşhis edilmesi ne kadar erken olursa tedavi süreci de o kadar kolay olur. 6.aydan sonraki teşhislerde gecikme başlamış demektir. Ameliyathane ortamında kalça yerine konulup alçıyla sabitleme yapılır. Alçı 3 ay kalır. 1 yaşını geçen bir çocuktaki kalça çıkığının ameliyatsız düzeltilmesi mümkün değildir. Çocuk yürümeye başlamış ve çıkığı tedavi edilmemişse artık topuzun şekli bozulmuş, leğen kemiğinde bulunan yuva düzleşmiştir. Bu şekil bozukluğu ameliyatla düzeltilmeden kalçanın yerine konulması mümkün olmaz.

6-7 yaşından sonra kemiklere ameliyat yapılsa dahi kalçayı yerine koymak hem zorlaşır hem de konulsa bile hareketlerde kısıtlılık oluşabilir. Bu yaştan sonra tek taraflı kalça çıkığıileride protez ameliyatını kolaylaştırmak için tedavi edilebilir, ancak çift taraflı kalça çıkıklarıtedavi edilemez. Özetle doğuştan kalça çıkığı tedavisi için gecikmemek gerekir. Yukarıda belirttiğimiz yaşlardan sonra yapılan doğuştan kalça çıkığı ameliyatı ile bile başarı oranı gitgide azalır ve imkansız hale gelir.

Bel Kayması

Beldeki bir omurun diğer omur üzerinden öne veya arkaya doğru yer değiştirmesine bel kayması denir. Bunun en önemli nedeni doğumsaldır. Yani omurları bir arada tutan yapılarda bazı eksikliklerin olması ileride bel kayması sorunun ortaya çıkmasına neden olur. Diğer nedenler ise travma ve yaşlılığa bağlı meydana gelen yıpranmalardır. Bel kaymasının tedavisinde en önemli kriter kaymanın hareketli olup olmamasıdır. Eğer hareketsizse ameliyatsız yöntemlerle tedavi edilebilirken hareketli olması durumunda tedavi yöntemi ameliyattır.

Bel Kayması Nedenleri

Bel kaymasının oluşmasında 3 önemli neden vardır:

  • Doğumsal nedenler,
  • Travmalar,
  • Yaşlılık.

Doğumsal olanlarda omurları bir arada tutan yapılarda birtakım eksiklik veya zayıflık olması omurun öne ya da arkaya kaymasına neden olur. Bunlar bebeklik ve çocukluk çağında belirti vermezken omurga gelişiminin hızlı olduğu dönemlerde bel ağrıları şeklinde kendini gösterebilir.

Travmalar bel kaymasının meydana gelmesinde etkili olan ikinci nedendir. Trafik kazası ve yüksekten düşme gibi ciddi travmalar omurların yerini değiştirebilir. Buna genellikle kırıklarda eşlik eder ve tedavisi çoğunlukla cerrahidir.

Üçüncü neden ise yaşlılığa bağlı yıpranmayla meydana gelen kaymalardır.

bel kayması tedavisi

Bel Kayması Belirtileri

Bel kaymasının belirtileri bel fıtığına benzer. Bu yüzden şikayetlerden yola çıkarak tahmin yapıldığında yanlış teşhis konulabilir. Bel ağrısı, bacaklarda ağrı ve güçsüzlük ortak şikayetlerdir. Ancak bel kaymasını bel fıtığından ayırt eden en önemli bulgu yürüme zorluğudur. Bel kayması hastaları belli bir mesafe yürüdükten sonra dinlenme ihtiyacı duyarlar. Tüm belirtiler şöyledir:

  • En önemli belirti yol yürüme zorluğudur. Hasta belli bir mesafeden sonra dinlenme ihtiyacı duyar.
  • Bacakta ağrı. (Her iki bacakta olabilir.)
  • Belde ağrı.
  • Yol yürüme zorluğu, yürürken dinlenme isteği. (En önemli belirtidir.)
  • Bacaklarda güç kaybı.
  • İleri evrelerde idrar ve büyük abdest tutamama.
  • Yine ileri evrelerde erkeklerde iktidarsızlık.

Bel Kayması Tedavisi

Tedavi yöntemi bel kaymasının hareketli mi hareketsiz mi olduğu ve ne derece hareketli olduğunu gördükten sonra belirlenir. Hareketli kaymalar cerrahi ile tedavi edilir. İlaç, kilo vermek, egzersiz yapmak, proloterapi ve fizik tedavi uygulamalından destek almak ameliyatsız yöntemlerden bazılarıdır.

Bel kayması ameliyatında mutlaka vida konulur. Sadece kaymanın derecesine göre vida sayısı değişir. Bu nedenle bel kayması ameliyatlarına vidalama ameliyatı da denir. Ameliyatın amacı normal olmayan hareketliliği gidermektir. Kaymayla birlikte fıtık ve darlık da olabilir.

Aynı seansta tüm bunlar tedavi edilmelidir. Ameliyat narkozsuz ya da genel anesteziyle yapılabilir. Mikrocerrahi yöntem kullanılır. Bu yöntem sayesinde büyük kesi açılmaz. Küçük bir kesiden girilerek mikroskop yardımıyla işlem gerçekleştirilir. Hastanın iyileşme süreci ciddi anlamda kısalır ve konforludur. Konulan vidalar hastanın yaşantısını hiçbir şekilde etkilemez, varlığını dahi fark etmezler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir